Perşembe, Nisan 30, 2009

c'fucking'v

galeriye girdim. büyük beyaz masada oturan kadına “sergi açmak istiyordum” deyip resimlerimin görsellerini uzattım. kadın uzun uzun baktıktan sonra cv’mi istedi. “cv mi?” dedim, “evet, cv.” dedi. oturduğum yerde arkamı dönüp ajandamın sayfasına elimi çizdim. kağıdı koparıp uzattım: “buyrun..”

Çarşamba, Nisan 29, 2009

more yellow birds

babamın konuşmaları hep sparklehorse şarkılarını andırıyor. sözlerin önemi yok, hep kederli. ben artık ağlamıyorum ama. dişlerimi sıkıyorum. masa örtüsündeki çiçekleri işaret parmağımla tekrarlıyorum. arada, gözlerine bakıyorum babamın, oradalar mı diye. oradalar. tekrar örtüye dönüyorum. tekrar tekrar çiziyorum o kıçıkırık çiçekleri. ekmek ufaklarını topluyorum parmaklarımla. kar topu gibi büyüyorlar. ufak bir tepecik taç yapraklarına kuruluyor mavi çiçeğin. taç yapraklar çiçeğin güzel görünmesini sağlar ve böylelikle arıları çeker. masa örtüsündeki çiçeklerin ne kadar çirkin olduğunu buradan anlamalıydım: hiç arı çekmediklerinden. sonra; ben de çirkin olmalıyım, diye düşündüm. arıların ilgisini hiç çekmediğim için. babam ellerini yer yer göğsüne koyuyor, kahroluyorum, diyordu. parmaklarımı yer yer birbirinden ayırıp kemiklerimi görmeyi umuyordum. röntgenimdeki gibi. taç yapraklarım olsaydı şayet, arılar arada konsaydı omuzlarıma.. Susmak ikrardan değil, isyandan diyen kimdi?

Pazar, Nisan 05, 2009

Cuma, Nisan 03, 2009

i happen to like new york

gömlek değiştiren hayvanlar vardı. ben görmüştüm kitapta. ilkokul kitabıydı sanırım. mesele o değil zaten. mesele benim de gömlek değiştirmek istemem. her bahar değilse bile bu bahar hiç değilse. saçımı kazıyorum diyelim, kendimi yenilediğimi sanıyorum ama o gömlek öylece üstümde. "paketiniz new york'a ulaşmış lula hanım" diyor telefondaki iyi-günler-ben-güher-nasıl-yardımcı-olabilirim?. bana yardımcı oluyor mu bilmiyorum. paketim new york'a ulaşmış diye seviniyorum. bir yabancı paketimi teslim aldı diye, kargoya verdiğim her kuruşu helal ediyorum. sonra aslında hazırlanıp çıkmam gerekirken bunları yazdığım için üzülüyorum. ayaklarım üşüyor. bahar gelince bizim karga daha bir mutlu görünüyor gözüme.