Pazartesi, Aralık 07, 2009

güvenli yer

doktorum, haftaya seninle güvenli yer çalışacağız, dediğinde, allah şahit, pek ciddiye almamıştım. var mı sahiden öyle bir yer, diyerek tiye bile almıştım. ama o koltuğa oturup, kulaklarımda ve avuçlarımda o şeylerle, akşam güneşinin büsbütün dolduğu o salonu, erengülleri, devetabanını, çay kokusunu, kedi miyavlamasını anlatırken, evet, o güvenilir yerin varlığına fena halde inandım.
not: gri ve tombul kedimize de bir isim buldum: zil.

5 yorum:

Unknown dedi ki...

aslında tombul daha iyi bir isimmiş.
gerçi kızsa bu konuda alıngan olur ama.

sevgi dedi ki...

mırmır nasıl?

lula dedi ki...

mırmır çok mıymıy. zil ne kadar şahane ve ne kadar ah muhsinesk.. =)

dnzkz dedi ki...

üç yıllık kedi sahibinden tavsiye: bulduğun ismi bırakma lulacım. yoksa kedini herkes hiç benimseyemediğin ayrı bir isimle çağırdığı gibi, hane içinde adı kedi kalıyor.

hala babam her "idris napıyo idris?" dediğinde "idris kim be?" demekten kendimi alamıyorum..

lula dedi ki...

=)) çok haklısın yine dnzkz. ablamın kedisinin hala bir adı yok mesela.. evde dediğin gibi kedi deniyor. dışardaysa aklına gelebilecek herşey.. =)