Çarşamba, Ağustos 23, 2006

alınıyorum

nur topu gibi bir sapığım oldu geçenlerde. düzensiz aralıklarla arayıp dinliyor beni. önceleri ya açmıyordum ya da hemen kapatıyordum. baktım çok sıkıcı, şimdilerde açık tutuyorum telefonu. ben ne dinlersem dinliyor. bazen meal dinliyorum 97.5’ten, o da benle dinliyor. bazen yeah yeah yeahs dinliyorum, o da benle dinliyor. bazen susuyorum, o da susuyor. bazen ben hoparlörünü açıyorum telefonun, neyle meşgulsem onla meşgul oluyorum, o da benim meşguliyetimle meşgul olmakta gecikmiyor. sonuç olarak giderek yakınlaşıyoruz sapığımla ben. en son mesai arkadaşlarımı tanıttım ona. hepsi sırayla merhaba sapık ben burak, ben sevgi ben bilmemkim dedi.. o da dinledi. hiç kapatmıyor. en son serbeste uzattım telefonu, tanıtsın diye kendini, ama serbest sıkı bir küfür etmek için koridora yöneldi. edemeden kapandı telefon. işin tuhafı aynı sapık rıdvan’ı da arıyor. bunca tanıştık hala hal hatır sormuyor. alınıyorum. alıngan biri değilim hassasım, ama yine de alınıyorum.

4 yorum:

turuncu dedi ki...

hımm. oldukca ilginc :) neden ondan kendisini tanıtmasını istemiyorsun. mesela o da sana kendi mesgul oldugu seyleri dinletsin?

lula dedi ki...

elbette denedim. şöyle:

- bak böyle olmuyor. ben seni tanıyor muyum mesela, hmm?
- ...
- peki.. şöyle yapalım. evet demek için bire hayır demek için ikiye bas. olur mu? şimdi söyle, ben seni tanıyor muyum?
- ...
- ya bak ben kolay sinirlenmem, küfür falan etmem. rahat ol. konuş mesela.
- ...
- kafanı kırıcam galiba.

perde.

la luz dedi ki...

belli ki o da çok çok sıkılmış olmalı.

lula dedi ki...

ama sıkıntı paylaştıkça azalmaz çoğalır. beni aradığında sıkıntım artıyor. katlanarak. "artarak azalan" demeninse değişik bir yolu vardı ama onu ben değil nar biliyor.

neyse..