Cumartesi, Ağustos 05, 2006

deniz

deniz'in kahverengi gözleri var. koyu kestane de saçları. güldüğünde herkesten farklı bir kahkahası, ağladığında herkesinkinden vakarlı gözyaşları var. topuklu pabuç giymiyor. rengarenk adidasları var. nike kullanmıyor. (bu fotoğraf beni yalancı çıkardı.) pek çok saati var, hepsi birbirine benziyor ama hiçbiri ayın kaçı olduğunu söylemiyor. yine de zamanla bir problemi var. akşamları da sabahları da sevmiyor. bir de beyaz çikolata seviyor. ben hiç sevmem dediğimde de tadına bakayım diye magnumunu uzatıyor. bebek'te oturuyor. aramızda bir yokuş var deyince ben, bir pazar beraber bir şeyler yapalım diyor. ama o pazar hiç gelmiyor. kırmızı gözlü bir pengueni var. hep onu seviyor. ara ara sandalyesini kaydırıp yamacıma geliyor, saçını okşayıp burnunu öpüyorum. gün içersinde bu 8-10 defa tekrarlanıyor. benim çektiğim fotoğraflarını seviyor. hep böyle bir tuhaf oturuyor. bazen heyecanla sandalyesini çekince yere düşüyor. bana hiç kızmıyor. gülümsüyor, ben çekmeyeyim diye sandalyesine not düşüyor. kakul yapayım mı sana diyorum, olur diyor. saçını kesiyorum, çok tarz oldu diyor. gazeteyi çekilir kılıyor bunu kendi bile bilmiyor.

2 yorum:

Ocean in Between dedi ki...

tuba senin bu gozlemin, cumlelerin bende olsa keske.. sonra benimde resimlerini ceksene oyle, yine kiskandirdin birseyleri bak!

luv,

Adsız dedi ki...

güzel bukleli sevgili lula :)

o bir prenses. ve senin dediğin gibi bunu kendi de bilmiyor.
prensi gelicek beyaz atının üzerinde. alıp götürücek onu. yok ama eşşeklik edip gelmezse ben prens olup gelicem. ve onu alıcam. tabi yüksek müsadenizle.

bi kere de benim için öp onu burnundan. sevgiyle kalın...

büşra