Cumartesi, Eylül 23, 2006

48

saçımı nasıl kestireyim diye sordum nara: "uçlarından mı aldırayım biraz, yoksa sadece uçları mı kalsın başımda?" nar gayet makûl, "hem açık, hem toplu kullanabil" dedi. canı sıkılınca soluğu berberde alan kadınlardan değilim, saçım hiç yeşermedi benim. o çok sevdiğim kızıla bile hiç boyatmadım saçımı. yani bugün tepem attı diye aniden gitmedim kuaföre, onu demek istiyorum sabahtan beri. leyla iki üç gündür gidelim diyordu o yüzden. neyse, konuyu dağıtan toplar, bulaşıkları da makineye dizer. geldim kuaföre, kestirmek istiyorum ama boyu konusunda kararsızım dedim. o da her zamanki gibi saçıma uzun uzun baktıktan sonra "sadece kırıkları alalım" dedi. hep bunu diyor. benim gibi saçı olmasını isteyen ne çok kadın varmış, bir bilseymişim... saçıma bir bakım kürü falan da uyguladı sağolsun. adam olmaz bunlar dedim ama dinlemedi. herneyse, ne diyordum, evet, kuaföre ne kadar sık giderse o kadar az depresyona girer bence bir kadın. ben mesela hiç aklımda yokken kendimi bakım kürü, manikür, pedikür içinde buldum. elim sudaykan kadın sordu, "küt mü olsun?" "bilmem... epeydir ilgilenmiyorum kendimle.. nasıl isterseniz öyle olsun". "ama çok güzelsiniz" ne demek istedi bilemedim ama üstlemedim de anlamak için fazla. herkese aynı şeyi söylediğini bildim zira. hiç bakmasam bile kendime güzelim, ama yine de haftada üç kez kuaföre gelmeliyim, değil mi? bunu demek istemediniz mi bayan? evet, evet, gördüm sizin saçınız da kıvırcık, ama benimkiler daha alımlı öyle değil mi? kadınlar sıraya giriyorlar saçlarını benimki gibi yapabilmek için... ne? kızıl mı? elbette, neden yakışmasın ki bana? yok kaşlarım komik durmaz, biraz boya oraya da sürülür nasılsa. niye olmasın ki, hem öyle orta yaş kızılı değil o, soğan kabuğu renginde. ve çillerim olmasına da gerek yok. tabii tabii emin olabilirim. neden yarın gelmiyorum mesela? gerekirse açılır dükkan. öyle 15 günde bir gelmeme de gerek yok dip boyası için. kim söylediyse uydurmuş olmalı bana. tabii, saçımın sağlığı güzelliğinden daha önemli. sahi bayan, siz hiç bilebilir miydiniz ki, ben bu saça moser dayadığımda sizden boyca kısa ve fakat ruhça acımasızdım da. ama geçelim bunları değil mi? geçelim ve hiiç dönmeyelim. yok ben sigara içmiyorum ama varsa çay alayım mı? olur, biskrem de olur yanında. ne renk mi oje olsun ellerimde? ayaklarımdakiyle aynı mümkünse. evet, ondan, 48 işte.

2 yorum:

la luz dedi ki...

yakışır;)

lula dedi ki...

yakıştı ama eve gelir gelmez sildim.


asetonum frambuaz kokyor la luz..