Cumartesi, Şubat 27, 2010

venus in fur

herşey benim minimum fransızcamdan maksimum fayda sağlamamla başladı. sonra ne mi oldu? sağır duymadı, uydurdu. şöyle:
esra'nın paris'den gelen misafirlerini kapalıçarşı'da gezdirirken, ünlü bir kürkçüye girdik. yani ben onlara burası çok ünlüdür dedim, onlar da otomatik olarak girdi. birşey almayacağız, sadece bakacağız dediler; üç parçayla ayrıldık. ama anlatmak istediğim bu değil. ben orada müthiş fransızca konuşan tezgahtarın ne dediğini birkaç kez kafadan atmak suretiyle bildim. sonra bu gazla, sanki ne dese anlıyormuşum gibi, demek kate moss da buradan giyiniyor, dedim. bu dediğimin ne kadar saçma tınladığını henüz anlayamamıştım ki, ısrar(!) üzerine marilyn monroe'yu anımsatan bir parça giydim. ve tabii kendilerimi tutamayarak, allahım ne kadar monroe oldum, dedim. arkadan bir ses, başak burcu ya, tutamıyor kendini, gibisinden birşey dedi. anlayamadım. daha sonra yanımıza gelen bu bey, kendinin dünya üzerindeki sayılı numerologdan biri olduğunu söyledi. burcumu bilmesi de oradan ileri geliyormuş. acayip dürüst ve samimisin sen ve çok fazla soru soruyorsun, dedi. gerçekten çok mu soru soruyorum, diye cevap verdim, en hüsrana uğramış sesimle. sonra işte bana dair pek çok şeyi bildikten sonra, arkadaşını eğit, olur mu, dedi. o ne demek, ben onun tarafından eğitiliyorum dedim. tevazu kibirden değildir her zaman. yok yok, senden öğrenecekleri var, sen çok açıksın, dedi. esra'ya baktım, umuru değildi. bu numaracıyı benden başka ciddiye alan yoktu. ben de sakinleşip kendime geldim. tekrar geldiğimde bu marilyn monroe'yu alacağım, diyerek dükkandan çıktım.

10 yorum:

Unknown dedi ki...

Me Voy A Morir De Tanto Amor (i.e. I will die from so much love)!! senin için ;))

lula dedi ki...

=) o zaman ben de şey demek istiyorum;

Je ne peux vivre sans toi, ebru.

Unknown dedi ki...

bien moi ni mon chéri ;)

Ocean in Between dedi ki...

aşmış bunlar ailecek! :D

la luz dedi ki...

bu seriye dahil olasım var;

Prends bien soin de toi, ne m'oublie pas..

Unknown dedi ki...

buddy holly aldım. oui, oui..
haute couture.

lula dedi ki...

=) yaaa, çok feci merak ediyorum.. bu bana yapılır mı gecenin bu vakti, hmm?

duygu dedi ki...

birebir yaşadım bu anıyı, o derece güzel anlatmışsın balım. o numerologu alnından öperim.
lütfen beni de kapalıçarşı'da gezdirir misin ya! ben fransız olurum, sen Monroe, numerolog da gelir. şen olur oralar!
çok rica ediyorum.

lula dedi ki...

=)) zevkle duygum. mümkünse sadece 20 liramız olsun cebimizde ve antika köstekli saat bakalım, olur mu? =)) dilersen kürk de bakarız.. hem bana yüzde yetmiş indirim yapacaklarına söz verdiler. in french. =)))

duygu dedi ki...

ay düşünmesi bile zevkli balım! göstekli saat bakalım, monokl da takarım, rus oldum tamam ben. halı da bakalım, içlerine saklanıp italyan olalım. kürklere de bakalım ama, peta'dan gelioz ayağına yatabilirim, oraları dar edebilirim :p

"sana bakalım sonra
durup uzun uzadıya"
(günün beyiti ;)
ilham perim benim!