Cuma, Şubat 17, 2006

nazenin tiryaki

iş görüşmesi mağduru sanıyordum kendimi. meğer ben galebe çalacağım bir işe başvurmamışım hiç.. ama makus kaderim değişecek.. öyle umuyorum ben en azından. yeğenime nasıl küfredeceğini öğreten ablama gülerken, yeri geldiğinde en afilisinden küfür etmeyi ben de istiyorum. sonra belki başka şeyler, sade dondurmanın yanında türk kahvesi; güzel bir filmin ardından uzun bir yürüyüş... basit istekler gibiyse de basit insanlardan kaçabiliyorlar.
.
- nerden buluyorsun böyle tipleri..?
- seni bulduğum yerden..
- ...
- sen normal mi sanıyorsun yoksa kendini?
- ..?.
.
geçen gün dişçimden çıkışta ablamı aradım, buluşalım akmerkezde dedim. epey nazlandı. kar var evde dursam dedi. ben ama ısrarkeşim, söz dinlemem.. hadi lütfen diye bastırdım sol açıktan.. geldi nihayet. yukarda oturduk. ben bu sezonun sekizinci çizmesini aldıktan sonra. çay içtik. yarı ingiliz artık benim ablam.. bulsa süt de katardı çayına.. hem ben ona ilk kez nasıl sigara içtiğimi anlatıyordum. bu benim ifşa etmediğim bir sırrımdı. ama ablama anlatmadağım hiçbir şeyim olmadığı için, a bu arada abla demem ben ona günlük hayatta, burda dediğime bakmayın.. çantasından ince zarif bir kutu çıkardı benim ifşa etmediği dağlar kadar sırrı olan ablam.. tütünü incecik saracak sandım kağıda.. yapmadı. hazır sarılmış bir şey çıkardı. buyur iç dedi. sonra boğulmamı keyifle izledi.. başımı döndürmemi.. tüm amatörlüğüm kayıtlara geçti Allah'ım. ben ne beceriksiz bir tiryakiydim.. hiç zevk almıyorum diyerek tiryaki olacağım galiba dedim.. tuhafsın dedi. elime yakıştırabilen ama içime çekerken gözlerimi döndüren ben, işte tam o masada bu işi hiçbir zaman kotaramayacağımı anladım.. ablam beceriyor ama.. ya da anlamadığım için bana öyle geliyor.. neyse işte.. sizin için dişçimin bekleme odasından bir fotoraf çektim. o fransız lisesine bakan odası dişçimin.. pek çok sefer beklerken camından baktığım.. pembeydi eskiden bu okul.. gereksiz ayrıntılar bunlar.
.
- pek bir nazenin duruyorsun, gazetede çalışmak için çok yırtık olmak gerekir..
- ...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

evet doğru; beyni yırtık olmalı, zekâ fışkırmalı, beyinleri dumura uğramışlara doğru...

ao
200602191200

Adsız dedi ki...

herkesin yırtık oldugu bi iste nazenin olanın gerekecegi bi an gelir kanımca ;)

lula dedi ki...

teşekkür ederim denizkızı. böyle sözler duymak iyi geliyor. hele de pazartesi'ne saatler kala..

Adsız dedi ki...

hep bunun gibi şeyler bana da söylenenler, inanmak istediklerim, ben başkası olsam bana söyliceklerim.. falan.. ama insan söyleyemiyo kendine, başkasından duymak gerekiyo "kandırmaca" olmasın diye. ben de bi başkasıyım senin için =) söyledim. you're welcome..