
her neyse.. büyük harf kullanmadığım için galiba, hiçbir satırbaşını haketmiyormuşum gibi hissediyorum.. ben nedense hiçbir şey haketmiyorum.. hiç yoktan yok oluyorum.. bir filmin en orta yerinde mesela ya da bir telefon konuşmasında.. sonra bir amerikan arabasının sağ ön koltuğunda dank ediyor hayat; dikiz aynasına bakarken: "objects in the mirror are closer than they appear".. her şey göründüğünden daha yakındı ve benim bunu anlamam 23 senemi almıştı.. hem de bir başkasının arabasında.. emniyet kemerim biraz daha sıktı, radyodaki şarkı biraz daha anlamsızlaştı sonra birden kırmızı ışık yandı.. ani fren yapıldı.. tam yakalamıştım hayata dair bir şeyler, o ani frenle tekrar kalabalığa karıştı.. bir ben karışamadım o "kahrolası" kalabalığa.. ne zaman karışsam hep bir yanım daha uzak kaldı.. neyse ki pek çok sefer olduğu gibi bu sefer de alınabilecek en çok hasarla olay yerini terk edip, eve dönüp, bulduğum ilk makasla bulduğum ilk şeyi keserek sakinleşebildim.. ama bu sefer saçımdan önce başka şeyler gelebildi aklıma.. bir kadın dergisi, bir kartpostal, bir afiş, bir konser davetiyesi.. vs..
neyse; ben cümlemi unuttum, onu söyleyecektim, her zamanki gibi lafı uzattım. ama eve dönüş yolunda kaybolmak sanıldığı kadar kötü bir şey değilmiş..
2 yorum:
Özleyenin Notu: "DÖN ARTIK Lula"..
döndüm sayılır..
Yorum Gönder