Cuma, Ağustos 05, 2005

yaş 24, yolun yarısı bile etmez

anadolu'nun bazı turistik bölgelerinde turistler için develer var. bunlara binsinler, dere tepe gezsinler diye. böyle atraksiyonlara pek prim vermem normalde, ama tam bu develerin yanından geçerken deve-ci eliyle gösterdiği devenin 43 diğerininse 24 yaşında olduğunu söyledi.. hiç yaşıtım bir deveyle karşılaşmamıştım. işin aslı daha önce pek deveyle karşılaşmış da sayılmazdım. hemen heyecanlandım. neyse; bu deveyi gözüme kestirip bizimkilere -ailem olurlar kendileri- "durun" komutu verdim. fotoğraf çekilmek istiyordum bu '81li 4 ayaklıyla. tam üstüne oturacaktım ki ayaklanmaya başladı . ama ailenizin cesur 'blogger'ı lu-başına geleceklerden habersiz-la pes etmedi. merdiveni kurdu deve-ci. "buyrun" dedi.biraz tedirgin ama yine de azimle basamakları çıkıyordum ki son basamakta hayvan kımıldamaya başladı tekrar. deve-ci ısrarla "bir şey olmaz, oturun" diyordu ki işte tam o anda rüzgarla beraber havalandı frikik verecek başka yer bulamamış ispanyol icadı eteğim. benim şaşkın nazarlarımdan gerekli mesajı alamayan deve-ci, ki fena halde ısrarkeşmiş kendisi, "oturun" diyordu. ben utanç içinde, deveye söz geçiremediğim için de hafif sinirli "siz de durun, deveyi tutun, böyle çekilelim" dedim. ama lüzumundan fazla esprili deve-ci "benim bu fotoğrafta çıkmam doğru olmaz, yaşıtınız değilim" diyerek beni dumur etti.. tabiî bu arada bizimkilerin -ailem olurlar daha önce değindiğim gibi- kulaklarından dumanlar çıkıyordu..

fotoğrafa gelince; deve havaya ben eteğime bakıyorum..

kıssadan hisse: hiçbir devenin imzalı fotoğrafı istenmezmiş..

Hiç yorum yok: