sevgili günlük;
bugün yine pek çok lüzumsuz iş yaptım.
1. neden bütün boya kalemlerim aynı hızla küçülmüyorlar merak ettim.
2. radiohead'in "life in a glasshouse"u çok fazla kahve ve çukulata tüketmeme sebep oluyormuş, bir kez daha anladım. bazı şeyleri tecrübe etmeden öğrenebilmeyi diledim Allah'tan. böyle çok yoruluyordum. annem bunun mümkün olmayacağını, insanın başka insanların tecrübelerine ehemmiyet vermediğini en nihayetinde "0" koyunlara benzediğimizi, önümüzdekinin düşüşünü gördüğümüz halde atlamaya yeltendiğimizi, haddinden fazla kendimize güvendiğimizi falan söyledi. söylemediyse bile benim aklımdan bunlar geçti.
3. dün aşşk kafeden çıkarkan yine bir "marilyn monroe" vakası oldu. eteğim nerden geldiğini anlamadığım bir esintiyle burnuma yapıştı. dahası yine nerden estiğini anlamadığım bir ya da iki serseri "lütfen bir daha" diye tezahuratta bulundu.. işte bu sebeple bugün bütün eteklerime bir daha açılacak olurlarsa kendilerini filistin askılarına asacağımı söyledim. umarım işe yarar.
4. rüyalarımda hep eli silahlı terorist benzeri insanlar görmem konusunda endişelenmeye başladım. ama belki de bu rüya sadece kardeşimin bana counter strike oynamayı öğreteceğini muştuladı.. olamaz mı? bardağın dolu tarafını görmek çok vaktimi alıyor Allah'ım..
5. ve oyundan söz açılmışken, hiçbir şey anlamadım.. devamlı "hayıııır, ona değil!!!" nidaları yükseldiği için belki kazanmak nasip olmadı..
6. bebek'te bir kız yolu kesti. adımı, okulumu vs. söyledi.. telefonumu da söyleyecek diye çok korktum.. neyse ki söylemedi. ayaküstü konuştuk, washington'da doktora yapıyormuş, ayrılırken "görüşürüz" dedim.. nerede görüşeceksek..
7. bu kadar.
bugün yine pek çok lüzumsuz iş yaptım.
1. neden bütün boya kalemlerim aynı hızla küçülmüyorlar merak ettim.
2. radiohead'in "life in a glasshouse"u çok fazla kahve ve çukulata tüketmeme sebep oluyormuş, bir kez daha anladım. bazı şeyleri tecrübe etmeden öğrenebilmeyi diledim Allah'tan. böyle çok yoruluyordum. annem bunun mümkün olmayacağını, insanın başka insanların tecrübelerine ehemmiyet vermediğini en nihayetinde "0" koyunlara benzediğimizi, önümüzdekinin düşüşünü gördüğümüz halde atlamaya yeltendiğimizi, haddinden fazla kendimize güvendiğimizi falan söyledi. söylemediyse bile benim aklımdan bunlar geçti.
3. dün aşşk kafeden çıkarkan yine bir "marilyn monroe" vakası oldu. eteğim nerden geldiğini anlamadığım bir esintiyle burnuma yapıştı. dahası yine nerden estiğini anlamadığım bir ya da iki serseri "lütfen bir daha" diye tezahuratta bulundu.. işte bu sebeple bugün bütün eteklerime bir daha açılacak olurlarsa kendilerini filistin askılarına asacağımı söyledim. umarım işe yarar.
4. rüyalarımda hep eli silahlı terorist benzeri insanlar görmem konusunda endişelenmeye başladım. ama belki de bu rüya sadece kardeşimin bana counter strike oynamayı öğreteceğini muştuladı.. olamaz mı? bardağın dolu tarafını görmek çok vaktimi alıyor Allah'ım..
5. ve oyundan söz açılmışken, hiçbir şey anlamadım.. devamlı "hayıııır, ona değil!!!" nidaları yükseldiği için belki kazanmak nasip olmadı..
6. bebek'te bir kız yolu kesti. adımı, okulumu vs. söyledi.. telefonumu da söyleyecek diye çok korktum.. neyse ki söylemedi. ayaküstü konuştuk, washington'da doktora yapıyormuş, ayrılırken "görüşürüz" dedim.. nerede görüşeceksek..
7. bu kadar.
1 yorum:
thanks for the comment but i've never been to vegas, not even in my dreams.. =) the picture - i guess you think it's vegas- was taken in turkiye, kapadokya.. and your site; i checked it out.. and by the way, you dont understand my writings, do you? =)
Yorum Gönder