Çarşamba, Haziran 30, 2010

infilak

bu ara hormonlarımda bir problem olabilir. sulugöz oldum çıktım. yaklaşık iki haftadır ağlamaktan daha iyi yaptığım bir şey yok. bir şey diyorum, ağlıyorum; bir şey demiyorum ağlıyorum, bir şey duyuyorum ağlıyorum; bir şey duymuyorum ağlıyorum. devamlı bir ağıt. bazen hıçkırarak bazen içli içli. en son kanyon'un önündeydik. bir şey diyecek misin, dedi. yoksa taksiye binip gidecekti. durdum. banka oturduk. o bir sigara yaktı. ben onun dumanına baktım. bir şey demeliyim, bir şey demeliyim diye bacaklarımı sıktım. sonra hiçbir şey demedim. usul usul ağladım. kalktık. ben gene bir halt diyememiştim. bana döndü, lula, dedi. sarılacak oldu ve işte ben o anda tam anlamıyla infilak ettim. hıçkıra hıçkıra.. aylaynır filan kalmadı ortada. gözler kan çanağı.. o korkunç gotik kızlara döndüğümü ancak 28 bin kişi gözüme gözüme baktıktan, tuvaletteki aynada kendimi gördükten sonra anladım. sonra biraz sakinleştim. annemin seksenlerden kalan guy laroche gözlüğünü taktım. birlikte yürüdük. evin yolu hiç o kadar içli görünmemişti gözüme.

2 yorum:

begüm dedi ki...

kelebeklerdendir diyesim var..
onların sebebi de yağmurlarmış. e yağmurun sebebi de aylar önce demlenen bir çay olabilir pekala..
bu durumda, taze demlenmiş bir çay iyi gelebilir..
serbest saçmaladım.

lula dedi ki...

saçmalamaktan daha iyi bir beyin egzersizi bilmiyorum. ve ben beyin kaslarımın hepsini saçmalıklarıma borçluyum.