
dünden bahsetsem ben? bugün hava kapalıydı. dün nasıldı bilmiyorum; özden'le kapalı mekandaydık. çıkınca da hava kararmıştı zaten. yeni döndü tatilden özden. karadeniz yaylalarında yeşilin seksen tonunu görmüş. o söylemedi ama ben anladım gözlerinden. yeşermişler. özden'in yanındayken sanki biri akrebe rüşvet veriyor. yelkovan sabit kalıyor ama akrep devamlı ilerliyor. yine öyle oldu. en son ben elmas bir yüzük deniyordum, özden de "yakıştı" diyordu. satıcı bir satıcı klişesi olarak "düşünürseniz bir indirimimiz olur" dedi. ben de benim klişemle cevapladım "düşündürtücem; siz merak etmeyin.". her neyse.. özden diyorum; bütün saatlerin akreplerinin arkalarını dönmeden kaçtığı arkadaşım; senin yanında benim çenem ne çok düşüyor. evet evet; başkasının yanında hanım hanımcık oturan ben, özden'in yanında 5 yaşında haşarı bir çocuk oluyorum; kimseyi umursamıyorum. ruj bakıyorduk. daha doğrusu ben bakıyor, dudağımı renkten renge sokuyor, satıcı çocuğun "bu da yakıştı, şu da.." sözlerini önemsemiyordum. ta ki o ruju bulana dek. satıcı ruju götürüyor ya kasaya -bunu da anlamıyorum, ben de pekala götürebilirim onu, niye beraber yoruluyoruz?- biz de peşindeyiz. geldik; kasa-cı sordu "ne vardı?", ben de elimi dudağıma götürerek "bu ruj vardı." utandırdım zavallıyı. işte diyorum ki benim suçum deil, hepsi akreplerin sevmediği özden'in suçu.
ve evvelki günler.. yeğenimin bakıcısı acilen eskişehir'e gittiği için ben yetiştim olay yerine. evet doğru duydunuz, hijyen manyağı ben, altını değiştirdim o yavrunun. yemek yaptım, kitap okudum ama daha çok anlayamadığım çokluktaki dergileri karıştırdım. yanlış anlamayın kadın dergisi değil; moda dergileri. zira ikisi arasında çok fark var. beynim döndü. "yan sayfa" diyor destan gibi yazıyor. küpe şurdan, bilmemne burdan. hayır bir de işin garibi fotoraflar o kadar sanatsal ki, bir çoğunda dedikleri aksesuarları göremiyoruz. mesela mankenin başını öyle bir almış ki; gözler var, gerisi arka plan. ama anlatıyor uzun uzun; bilezik şurdan, yüzük burdan..
neyse efendim, bu blogumu kurgusundan ötürü tüm memento severlere adıyorum ve ekliyorum;
yukarda: kırmızı anvelop üst mango; beyaz askılı t-shirt ulus pazarı; kot pantolon levi's, pazen kaftan 2. el, derviş (kapalı çarşı); yüzük river island; oje body shop (06 rose petal red); fuşya ruj max factor..
1 yorum:
lulammm ben o akrepleri tutuyorum sen görmeden,sonra kuruyorum; yürümesinde lulam'la daha fazla vakit geçiriyim diye..
Yorum Gönder