Çarşamba, Ekim 19, 2005

kanatlarım benimdir; benim kalacak

dün pantalonumun arka cebinde bir kağıt buldum. tanımadığım bir elin yazısı "iyi ki kanatların var senin" diyordu. nasıl olduğunu anlayamadım. insanın arka cebine bir kağıdın habersiz girmesi pek olanaklı görünmedi gözüme. sonra acaba bu kotu başkası giymiş olabilir mi diye düşündüm; bu da mümkün olmayacağı için -evde kimseyle aynı beden değilim de ondan; yoo hayır çemkirmiyorum- şaşkın şaşkın kağıda baktım. iyi ki kanatların var senin. evet var benim kanatlarım da; bunu kim neden yazdı bana? yoksa uyudum mu ben bilmediğim bir yer ve zamanda.. uzaya maymun bile gönderememiş memleketimde ben nereye ışınlandım ve ne şekilde kanatlarımı gören birine bu satırları yazdırdım..? Allah'ım bu bir sır kapısı mı? öyleyse şayet, ben kelebeklere hep iyi davrandım.. hep sevdim. hatta tırtıl gördüğümde korkup kaçmadım, tombul tombul ilerleyişlerine baktım, "ne de güzel kelebek olursun sen" diyerek sevdim onları.. ama anlayamadığım bu söz nasıl bir ruhu temsil ediyor.. "aman iyi ki kanatların var, bir halt olduğundan değil yani.." gibi mi; yoksa "iyi ki kanatların var senin, keşke yalnız bunun için sevseydim seni" gibi mi? bu bir cemal süreya şiiri olmaktan ne kadar uzak oysa.. ama ben hala anlayamadım ve bu durumu aydınlatamadım.
.
neyse.. bu kanat-severi bulursam şayet yargı yoluyla hakkımı arayacağım, hiç şüpheniz olmasın. bunun dışında enterasan başka bir olay yaşanmadı tarafımdan.. filmi* sonuna dek izledim nihayet. beğenmediğim gibi uykumu da kaçırdı bu kez. sonra da, uyuyunca yani, saçma sapan rüyalar gördüm. sarhoştum ve yanımda fatma vardı. onun kardeşi ve arkadaşları da. ben niye sarhoştum bilemedim, çilekli turta yiyorduk oysa. sonra bu ayık olmayan kafamla istiklal caddesinde yürüyordum yanımda saz arkadaşlarımla.. eskiden arkadaşım olan birini, kendi adını verdiği barında görüyorduk.. ben alaylı alaylı konuşuyordum. "ali'nin yeri" miydi neydi barın ismi? gerisini hatırlamıyorum, ya da uyandım belki. ramazan ramazan bu rüyayı peydah eden bilinç altıma söylenerek kalktım. hava soğudukça evin içi ısınıyor ya, işte bu duruma bir türlü adapte olamıyorum. bu sabah da öyle oldu. camı açıp biraz daha uzandım; çok sürmedi tabii, annem yetişti olay yeri olan odama. yine bir uyuyor numarası ile bu sabah eziyetinden kurtulurum sandım; işe yaramadı. böyle manevralar sökmez oldu anneme. kalktım, yüzümü yıkadım. annem "akşama baban yine yok, davetliymiş, pizze yesek olur mu?" dedi. "oluuur" dedim. ne kadar makul biriyim Allah'ım. böyle makul başlayan günüm makul makul devam etti.
.
günlerden çarşamba sevgili günlük. haftanın bu en orta gününde sıkılmaktan sıkıldım. ve peşimde, kim olduğunu bilmediğim bir kanat düşkünü var.. üzgün ve endişeliyim..
.
şimdilik bu kadar.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

alındım...
ne kağıdı koyanım,
ne de peşinde olanım.

alıntım...
her harfini okuduğum
tüm akılla dokuduğun.

a.o.
weirdsister@istanbulbeyi.com
2005102101

lula dedi ki...

!??!?

lula

Adsız dedi ki...

lula bana mi oyle geliyor yoksa sen gittikce daha da mi guzellesiyorsun.. tipki senin gibi kelimelerinde.. hep yazki tadina doyamadan da olsa sevelim bu satirlari. luv,

lula dedi ki...

mahçup bir smiley.. evet sana life_as_tragedy.

lula