Cuma, Ekim 28, 2005

tavşan kaç


tavşanımla göz göze geldim bu sabah uyanınca. "benden hiç bahsetmediğinin farkındayım" dedi. biraz mahçup, biraz da "ama hiç fırsat olmadı" der gibi baktım. benim bir oyuncağa sarılarak uyumak gibi bir alışkanlığım yok; hiç olmadı. tavşanıma da sarılmıyorum ama orda olduğunu bilmek huzur veriyor. babam bir yurt dışı seyahatinde almıştı bunu bana. 6 yaşındaydım, bademcik ameliyatı olmamıştım henüz. ya da olmuş muydum? hatırlamıyorum. pazarları işitme engelliler haber bülteninden önce bir çizgi film vardı, uçan kaz.. onu hatırlıyorum. sonuna kadar izleyemezdim onu da, uyur kalırdım babamın kolunda. -çoook eski bir alışkanlıkmış demek ki bendeki bu bir filmi, diziyi sonuna dek izleyememe-..
.
şimdi sizlerin huzurunda özür diliyor ve sımsıkı sarılıyorum ona.
.
.
.
to be continued

1 yorum:

Adsız dedi ki...

biraz da burnunu ısırmalı dudak dudak...

bu serpintiler devam etse keşkem...

sağolasın!!!

a.
200510281159